Otizmli çocuklarla araştırmalara ilk kez öncülük edenler 1943 yılında Leo Kanner ve 1944 yılında Hans Asperger olmuştur. Amerikan Çocuk Psikiyatristi Kanner 11 çocuk üzerine yaptığı araştırmada çocukların ortak özelliklerini; sosyal ilişkilerde zorluk yaşamaları, rutin yaşantıdaki değişikliklere uyum göstermede zorluk, iyi birer hafızaya sahip olmaları, özellikle ses gibi uyaranlara aşırı duyarlılık, yemek yemeye direnç, iyi bilişsel potansiyel, ekolali ya da kelimeleri tekrar etme eğilimi, spontan aktivitelerde zorluklar olarak belirtmiştir (Kanner, 1968)
Asperger, Kanner’den ayrı olarak, benzer özelliklerde başka bir grup çocukla çalışmıştır. Bu çocukların ekolali gibi dil gelişimi problemlerinin olmadığını, ancak birer yetişkin gibi konuştuklarını ifade etmiş, bununla birlikte özellikle motor hareketlerde diğer normal çocuklardan farklı ve beceriksiz olduklarını vurgulamıştır.